
Geçtiğimiz akşam Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi Osmangazi Salonu'nda sahnelenen ve gerçek bir yaşam öyküsünden esinlenen "Deli Ayten" müzikali, tiyatroseverleri 1950’lerin Bursa’sına götürdü. Toplumun dışında bırakılmış ancak halk arasında efsaneleşmiş bir kadının yalnızlığını, acılarını ve bitmeyen aşkını anlatan oyun, salonu dolduran seyirciden dakikalarca ayakta alkış aldı.
Oyunun yazarı, yönetmeni ve aynı zamanda Ayten'in büyük aşkı "Cümbüş Hasan" karakterine hayat veren Arda Mat, daha önce bu dönüşü "yarım kalan bir sevda ve vefa borcu" olarak tanımlamıştı.
Çocukluğunda geçirdiği menenjit hastalığının yarattığı hasarla zorlu bir hayata başlayan Ayten'in, müzisyen Cümbüş Hasan’a olan imkânsız aşkı ve eşini kaybettikten sonra Bursa sokaklarında davulu, cümbüşü ve rengârenk çantalarıyla bir efsaneye dönüşme süreci, sahneden izleyiciye güçlü bir dramatik dille aktarıldı.
Sara Atmaca'nın "Deli Ayten" karakterindeki sarsıcı performansı ve güçlü kadronun (Bahtiyar Özdemir, Selçuk Salih Başhan, Fatma Mutlu, Orhan Efe Sakarya ve diğerleri) uyumlu oyunculuğu, izleyicileri hem güldüren hem de gözyaşlarına boğan anlar yaşattı. Canlı müziklerle nostalji ve mizahın harmanlandığı yapım, Bursa'nın kültürel mirasına ışık tutan önemli bir sanat olayı oldu.
Yapımcı Ömer Çelikkepçe, oyunun duygusal yankısının altını çizerek: “Bu oyun, bir şehre duyulan sevdanın ve bir kadının unutulmayan hikayesinin sahnedeki en güçlü yankısıdır. 'Deli Ayten', dün olduğu gibi bugün de Bursa’nın ve kalbimizin hikayesi olmaya devam ediyor,” yorumunu yaptı.