Hepimizin yaşadığı kent üzerinde, o kent ile ilgili sahiplenme, aidiyet duygusu, bir parçası olma ya da koruma diyebileceğimiz içgüdü ile bağlanırız. Bu bağ bize kente bağlılık kazanmamızı sağlar. Bununla birlikte ortak değerlere sahip çıkma ve sahiplendiğimiz değeri yaşatma duygusu katar. Birtakım sorumluluklar yükler. Hani o hep “kente sahip çık”, “kentli ol” tembihlerinden daha öte bir şeydir bu. Çöp atma, yan bakma, düzgün konuş, bağırma, kırma gibi sözlü tacizlerden daha farklıdır. Siz bir durumla karşı karşıya kaldığınızda her şey oluverir. Problem gibi görülen bir durum anında yerini hallolmuş sağlam çalışan bir düzene geçiverir. Burada herkes bir parça ve bütünü tamamlayan eleman gibidir. İşte bu aidiyet duygusu kent kültürü ve onun beraberinde getirdiği görev ve sorumlulukların sonucudur. Bu durum kişilerin kentlere daha fazla sahip çıkmasını sağlar. Siz hiç Bursaspor maçlarının tribünlerinin boş olduğunu(cezalar hariç) gördünüz mü? Hayır göremezsiniz. Çünkü halk Bursasporlu olma Bursalı olma gibi kültürü yakalamış ve iliklerine kadar yaşamaktadır.
Bursaspor açısından kulüp olarak bakıldığında bir türlü bu kentin çocukları havasına büründüğünü maalesef görememekteyiz. Bunda çeşitli sebepleri göstermek mümkündür. Şimdi bu sebeplerden fazlaca bahsetmeden ziyade kent kültürü ve kentine sahip çıkma duygusundan bakarak içine gireceğiz. Bunda hedef ve farkına varma adı altında iki unsurun önemli olduğunu düşünüyorum.Hedef olarak her zaman küçük(bize göre öyle görülüyor) tutulması dinamiklerin yetersiz kalması devamlılık olmaması gibi nedenler hep hedeften uzaklaşılmasını sağlamıştır. Farkına varmaz ise ister kendi gücünüzün deyin, isterseniz şehrin gücü deyin, isterseniz de sanayinin gücü deyin bir türlü farkında olamamanın sıkıntısını yaşamaktayız. İşte daha da çoğaltılabilecek problemlerle birlikte Bursaspor ve kent kültürünün birlikte kaynaşması gerekmektedir.
Şampiyonlukların gelmesi başarıların devamlı olması her iki tarafın da kent kültürünün farkına varmaları ile mümkün olacaktır. Şehir başka havada takım başka havada olurda ortak kent kültüründe buluşulamadığı için bir türlü özlenen başarılar gelmemektedir. Hedefler uzun soluklu planlar ve bunu uygulayacak ekiplerle mümkün olacaktır. Bir kentin başarılı olmasında o kentin dinamiklerinin başarılı olması gereklidir. Dünya futboluna baktığımızda başarılı kentlerin arkalarında futbol takımları ön plana çıkmaktadır. Futbol takımları da şehrin dinamikleri başarılı olduğunda gözükür. Bugüne kadarki futbol takımlarının kent gelişimi üzerindeki etkilerini incelediğimizde başarı kentin gelişimini sağlarken, başarısızlıkta gelişimi engellemektedir. Başarılı oldukça şehrin sanayi, eğitim, gibi bütün alanları olumlu etkilenirken erkek sporu olarak bilinen bu spor büyük yarışta hayatın her alanını motive etmektedir. Örneğin Bursaspor’un Avrupa liginde oynadığını ve Bercelona’yı yendiğini hele bir de 5-1 gibi farklı yendiğini düşünelim. Aynı hafta veya ay içerisinde bunun sanayi eğitim, sağlık bütün alanlarda üretimi artırdığı ve bende başarabilirim düşüncesinin motive edici olduğu görülecektir. Kent kültürü birlikte harekete geçecek ve başarmanın ve karşılığındaki hazzın tadını üreterek gösterecektir. Buda bütün alanda etkili olacaktır.
İşte Bursaspor bursa kent kültürü üzerindeki etkisi şehrin gelişmişlik, sosyal ekonomik ve diğer alanlarda hayatının da etkileyecektir. Bir galibiyet moral motivasyonu artırırken, yenilgide düşürecektir. Kentin hayat tarzını etkileyecektir. Bununla beraber kulüp ve halk birlik beraberlik içinde olmalıdır. Düşünce ve hedeflerde biri beşinci katta diğeri birinci katta olurlarsa hedef tutmayacaktır. Birbirlerini besleyen kaynak yolu ayırırlarsa sonu gelmez sorunlar ortaya çıkacaktır. O halde Bursa kent kültürü üzerinde büyük etkisi olan Bursaspor kulübü ile halkın bir bütünüz imajını hayat geçirmelidir. Tabandan kopuk bir Bursaspor tavanda fazla gezinemez. Kent dinamikleri de ellerinde bulunan bu değerli elması da boncuk oyunu gibi bir oraya bir buraya atmadan değerli yerine Bursaspor’u koymalıdır. Sevgi ve aşkla bağlanılan, adına hüzün ve gözyaşları ile bağlanılan Bursaspor kent kültürünün bir parçası olmaktan çıkarsa daha büyük sıkıntılar görülecektir. Kent kültürü ile Bursaspor paralel olmalıdır. Beraber hareket edilirse başarılı olunur. Kent unutmaz, kentli hiç unutmaz, yaşanılanlar bu kentin ortak kültürü olmuştur. Bursaspor bunun bir parçasıdır. O halde bunun değeri onun yüceltilmesiyle olacaktır. Dünü hatırlayan yarına hizmet edenle olacaktır. Yeter ki hedeflerimizi iyi bilelim kendimizin farkına varalım.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Mustafa DOĞRU
KENT KÜLTÜRÜ VE BURSASPOR
Hepimizin yaşadığı kent üzerinde, o kent ile ilgili sahiplenme, aidiyet duygusu, bir parçası olma ya da koruma diyebileceğimiz içgüdü ile bağlanırız. Bu bağ bize kente bağlılık kazanmamızı sağlar. Bununla birlikte ortak değerlere sahip çıkma ve sahiplendiğimiz değeri yaşatma duygusu katar. Birtakım sorumluluklar yükler. Hani o hep “kente sahip çık”, “kentli ol” tembihlerinden daha öte bir şeydir bu. Çöp atma, yan bakma, düzgün konuş, bağırma, kırma gibi sözlü tacizlerden daha farklıdır. Siz bir durumla karşı karşıya kaldığınızda her şey oluverir. Problem gibi görülen bir durum anında yerini hallolmuş sağlam çalışan bir düzene geçiverir. Burada herkes bir parça ve bütünü tamamlayan eleman gibidir. İşte bu aidiyet duygusu kent kültürü ve onun beraberinde getirdiği görev ve sorumlulukların sonucudur. Bu durum kişilerin kentlere daha fazla sahip çıkmasını sağlar. Siz hiç Bursaspor maçlarının tribünlerinin boş olduğunu(cezalar hariç) gördünüz mü? Hayır göremezsiniz. Çünkü halk Bursasporlu olma Bursalı olma gibi kültürü yakalamış ve iliklerine kadar yaşamaktadır.
Bursaspor açısından kulüp olarak bakıldığında bir türlü bu kentin çocukları havasına büründüğünü maalesef görememekteyiz. Bunda çeşitli sebepleri göstermek mümkündür. Şimdi bu sebeplerden fazlaca bahsetmeden ziyade kent kültürü ve kentine sahip çıkma duygusundan bakarak içine gireceğiz. Bunda hedef ve farkına varma adı altında iki unsurun önemli olduğunu düşünüyorum.Hedef olarak her zaman küçük(bize göre öyle görülüyor) tutulması dinamiklerin yetersiz kalması devamlılık olmaması gibi nedenler hep hedeften uzaklaşılmasını sağlamıştır. Farkına varmaz ise ister kendi gücünüzün deyin, isterseniz şehrin gücü deyin, isterseniz de sanayinin gücü deyin bir türlü farkında olamamanın sıkıntısını yaşamaktayız. İşte daha da çoğaltılabilecek problemlerle birlikte Bursaspor ve kent kültürünün birlikte kaynaşması gerekmektedir.
Şampiyonlukların gelmesi başarıların devamlı olması her iki tarafın da kent kültürünün farkına varmaları ile mümkün olacaktır. Şehir başka havada takım başka havada olurda ortak kent kültüründe buluşulamadığı için bir türlü özlenen başarılar gelmemektedir. Hedefler uzun soluklu planlar ve bunu uygulayacak ekiplerle mümkün olacaktır. Bir kentin başarılı olmasında o kentin dinamiklerinin başarılı olması gereklidir. Dünya futboluna baktığımızda başarılı kentlerin arkalarında futbol takımları ön plana çıkmaktadır. Futbol takımları da şehrin dinamikleri başarılı olduğunda gözükür. Bugüne kadarki futbol takımlarının kent gelişimi üzerindeki etkilerini incelediğimizde başarı kentin gelişimini sağlarken, başarısızlıkta gelişimi engellemektedir. Başarılı oldukça şehrin sanayi, eğitim, gibi bütün alanları olumlu etkilenirken erkek sporu olarak bilinen bu spor büyük yarışta hayatın her alanını motive etmektedir. Örneğin Bursaspor’un Avrupa liginde oynadığını ve Bercelona’yı yendiğini hele bir de 5-1 gibi farklı yendiğini düşünelim. Aynı hafta veya ay içerisinde bunun sanayi eğitim, sağlık bütün alanlarda üretimi artırdığı ve bende başarabilirim düşüncesinin motive edici olduğu görülecektir. Kent kültürü birlikte harekete geçecek ve başarmanın ve karşılığındaki hazzın tadını üreterek gösterecektir. Buda bütün alanda etkili olacaktır.
İşte Bursaspor bursa kent kültürü üzerindeki etkisi şehrin gelişmişlik, sosyal ekonomik ve diğer alanlarda hayatının da etkileyecektir. Bir galibiyet moral motivasyonu artırırken, yenilgide düşürecektir. Kentin hayat tarzını etkileyecektir. Bununla beraber kulüp ve halk birlik beraberlik içinde olmalıdır. Düşünce ve hedeflerde biri beşinci katta diğeri birinci katta olurlarsa hedef tutmayacaktır. Birbirlerini besleyen kaynak yolu ayırırlarsa sonu gelmez sorunlar ortaya çıkacaktır. O halde Bursa kent kültürü üzerinde büyük etkisi olan Bursaspor kulübü ile halkın bir bütünüz imajını hayat geçirmelidir. Tabandan kopuk bir Bursaspor tavanda fazla gezinemez. Kent dinamikleri de ellerinde bulunan bu değerli elması da boncuk oyunu gibi bir oraya bir buraya atmadan değerli yerine Bursaspor’u koymalıdır. Sevgi ve aşkla bağlanılan, adına hüzün ve gözyaşları ile bağlanılan Bursaspor kent kültürünün bir parçası olmaktan çıkarsa daha büyük sıkıntılar görülecektir. Kent kültürü ile Bursaspor paralel olmalıdır. Beraber hareket edilirse başarılı olunur. Kent unutmaz, kentli hiç unutmaz, yaşanılanlar bu kentin ortak kültürü olmuştur. Bursaspor bunun bir parçasıdır. O halde bunun değeri onun yüceltilmesiyle olacaktır. Dünü hatırlayan yarına hizmet edenle olacaktır. Yeter ki hedeflerimizi iyi bilelim kendimizin farkına varalım.